Merhaba sevgili okurlar,
Size bugün memleketimden biri olan Çorum’un ne kadar özel bir tatlı mirasa sahip olduğunu, bir “leblebici” hikâyesi üzerinden anlatmak istiyorum. Sokaklarında kavrulmuş nohut kokusunun eksik olmadığı bu şehirde, yalnızca atıştırmalık değil; bir kültür, bir zanaat ve bir kimlik taşıyan leblebici ustaları var.
Çorum’da Leblebiciliğin Öncüsü Kim? “Meşhur Leblebici” Öyküsü
Çorum’un adını “leblebi ile özdeşleştiren” üretim hattı aslında bir kişiyle, bir usta ile başlamış gibi rivayet ediliyor. Kaynaklara göre, yaklaşık 300 yıl öncesine kadar uzanan bu gelenekte, Ahmedi Sever gibi isimlerin “Çorum’da yetişen nohuttan ilk leblebiyi imal eden” ustalar arasında anıldığı görülüyor. ([Kültür Portali][1]) Bu usta hikâyesi, bugün her dükkanın köşesinde “biz bu işin ustasından geldik” diyen satıcılarıyla devam ediyor.
Örneğin, şehirde modern markalardan biri olan Özgür Leblebi’nin kuruluş hikâyesi de böyle: Dedeleri 1951’de Oğlaközü’nden Sungurlu çarşısına göç eder, manavlık, bakkallık derken, leblebiyi özel kavurup satmaya başlar. ([ Bugün 50 yıllık tecrübe ile hareket eden bu marka, “taze ve sıcak leblebi” mottosuyla Türkiye’nin dört bir yanına ulaşmış durumda.
“Hangi Leblebici Meşhur?” – Çorum’da Sokakta Her Köşe Başında Var
Çorum’u gezerken dikkat ettiyseniz, her sokak başında bir leblebici dükkanı görmeniz mümkündür. Çünkü bu şehirde leblebicilik köklü bir zanaat, esnaf mesleği. İl Kültür Portalı’na göre “Çorum’da her sokak başında bir leblebici bulmanız mümkündür.” ([Kültür Portali][1]) Hem geleneksel eski sistemle çalışan ocaklar, hem de modern tesisler var. Esnaf, yılların ustası ve yeni nesil üretim teknolojisiyle yan yana duruyor.
Ancak “meşhur leblebici” derken çoğu zaman belirli bir marka ya da dükkân değil, “usta”, “çırak”, “geleneksel yöntemlerle üretim yapan” anlamını taşır. Örneğin 2022 yılında düzenlenen yarışmada, 20 üretici arasında birinci olan Osman Bodur olmuş; ikinci ve üçüncü sırada da Çorum’un köklü esnafı gelmiş. ([Ensonhaber][3]) Bu da gösteriyor ki “meşhur” unvanı bireysel marka ile değil, ustalık ve kalite ile alınıyor.
Üretim Süreci Ve Neden Bu Kadar Öne Çıkıyor?
Çorum leblebisinin ünü boşuna değil. Üretim süreci oldukça zahmetli:
Hammaddesi olarak “damla cinsi” nohut seçiliyor. Bu nohut tipi kalın kabuklu, kabuğunu çabuk atabilen özellikte. ([Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü][4])
Geleneksel ocaklarda yapılan kavurmalar dört aşamalı ve belirli sürelerde dinlendirme içeriyor. Örneğin bir kaynakta “üretim süreci en az 97 gün, en fazla 112 gün sürebiliyor” bilgisi yer alıyor. ([Türkiye Turizm Ansiklopedisi][5])
Üretimi ustalık işi: Bir üretici ya da “leblebici ustası” olabilmek için 8–10 yıl çıraklık yapmak gerektiği belirtilmiş. ([Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü][4])
Tüm bu özen, ürüne özgün lezzetli yapı, kıtır kıtır doku ve uzun raf ömrü kazandırıyor. Ayrıca 2002 yılında coğrafi işaret almış olması da ürünün yerel kökenini ve kalitesini güvence altına alıyor. ([Türkiye Turizm Ansiklopedisi][5])
İnsan Hikâyesi: “Küçük Dükkan, Büyük Gurur”
Örneğin Sungurlu çarşısında bir dükkân düşünün: Eski ustanın tava başında kavurduğu, çırakların dinlendirme çuvallarını taşımaya yardım ettiği, müşterilerin “aynı gün kavrulmuş mu?” diye sorduğu bir yer. Sahibi diyor ki: “Dedem manavlıktan başladı, sonra köyden gelen nohutu seçtik, kendimiz kavurduk, müşteriye sıcak sattık. Bugün markamız oldu ama asıl değerimiz o dumanı tavada görmeniz, ustanın eliyle yoğrulmasıdır.” Bu tip hikâyeler, Çorum’un her bir köşesinde karşınıza çıkıyor; her leblebici birer “ulaşılan” ve “devam edilen” miras.
Üretici Mustafa Bey bir röportajında şöyle demiş: “Kurmak istediğimiz işleme tesisiyle esnafımızı destekleyeceğiz, başka şehirlere gitmeden yarı işlenmiş ürünü alacağız” diyerek hem üretim zincirini kısaltmayı hem işi yerelleştirmeyi hedeflemiş. ([Çorum Hakimiyet][6]) Bu da göstermektedir ki bugün Çorum’da leblebici olmak yalnızca bir dükkan açmak değil, bir topluluk, bir zanaat ve bir gelecek çalışmasıdır.
Sonuç: Meşhur Leblebici Kimdir ve Neden Öne Çıkıyor?
Çorum’da “meşhur leblebici” ifadesi tek bir marka ya da dükkanla sınırlı değil;
Geleneksel yöntemlerle üretim yapan,
Kaliteli nohudu seçen,
Ustalığını yıllar içinde geliştiren,
Ürününü özenle kavurup hizmete sunan,
Yerel zanaati yaşatan ve belki de ailesini bu işiyle tanıtan üreticilerden bahsediyoruz.
Bugün bu şehirde her köşe başında leblebici var ama o “meşhuru” yapan, müşteri gözünde “bir taze kavrulmuş gibi” tad veren, tarihi mirası taşıyan dükkan oluyor. Ve veriler de gösteriyor ki, Çorum leblebisi yalnızca Türkiye’de değil, yurtdışında da talep görüyor. ([Gazete Çorum][7])
Peki siz düşüncesiniz…
Çorum’da karşılaştığınız bir leblebici hatırınız var mı? Nasıl bir iz bıraktı?
Sizce bir leblebici “meşhur” olurken hangi özellikler ön planda olmalı? Tad mı, gelenek mi, marka mı?
Çorum dışı şehirlerde yaşayanlar için “Çorum leblebisi” markası ne çağrıştırıyor?
Yorumlarınızı duymak isterim.
[1]: “ÇORUM LEBLEBİSİ | Kültür Portalı”
[2]: “Özgür Kuruyemiş ve Leblebi | Çorum”
[3]: “Çorum’un en iyi leblebi üreticileri belirlendi”
[4]: “Leblebicilik – ktb.gov.tr”
[5]: “Çorum Leblebisi”
[6]: “Mustafa YOLCU: Çorum’un Leblebisi – Çorum Hakimiyet”
[7]: “Çorum’da Üretilen Leblebi, 5 Kıtada Sofralara Ulaşıyor”